3 Ağustos 2013 Cumartesi

Slovenya'da Mobil İletişim

Merhaba arkadaşlar... Bu yazımda Slovenya'daki mobil operatörlerden bahsedeceğim.

Slovenya'da yaygın olarak kullanılan 3 tane mobil operatör bulunmakta. Bunlardan en çok kullanıcıya sahip olanı Mobitel (%51.8), Simobil (%29.5) ve Tuš Mobile (%10.1)'dır. Bunlardan Tuš Mobile'ı çıkartıyorum. Çünkü bizdeki BimCell tarzı bir şirket. Tuš Holding Slovenya'da ucuz ürünler satan süpermarket zincirine sahip. Bu yüzden bu benzetmeyi yaptım.



Gelelim diğer iki operatöre. Bunlardan size tavsiye edeceğim olan simobil'dir. Çünkü öğrenci olduğunuzu beyan ettiğiniz takdirde, size içerisinde 5 € yüklü bir pre-paid (kontörlü) hattı sadece 1 €'ya veriyor. Bunun için Ljubljana Üniversitesi kimliğiniz yeterlidir.

Simobil'in pre-paid'inde konuşmanın dakikası 0,1118 €'dur. Uluslararası konuşma ücretinden hiç bahsetmeyeceğim. Çünkü sadece Balkan ve AB ülkelerini aradığınız zaman indirimli ücretten arayabiliyorsunuz. Birkaç seferinde acil ihtiyaçtan dolayı aramıştım ve eurocuklarım dakikalar içerisinde ermişti. Eğer Türkiye ile görüşmek istiyorsanız, bir sonraki yazımı incelemenizi öneririm. Kısacası Simobile'ı sadece Sloven arkadaşlarınızla olan iletişiminiz için öneririm. Pre-paid'in kontörlerini Simobil shoplarından, büfelerden ya da marketlerden bulabilmeniz mümkündür. *448# yi tuşlayarak da bakiyenizi öğrenebilirsiniz.

Gelelim Simobil'ın faturalı tarifelerine. Tıpkı ülkemizdeki gibi birçok tarifeye sahipler. Sadece dakika isteyenler, dakika + sms ya da dakika + internet isteyenler için çeşitli seçenekler bulunmakta.


Yukarıda gördüğünüz gibi XS, S, M, L, XL gibi tarifeler bulunmakta. Güncel fiyatlarda yine tarifelerin altlarında yazdığı gibidir.

Gelelim Mobitel tarifelerine... Pre-paid tarifelerinde ücretler aşağıdaki gibidir.



Mobitel'in faturalı tarifeleri ise aşağıdaki gibi ücretlendirilmektedir.


Şu sıralar ise gençler için çıkmış olan bi mobitel kampanyası mevcut. Sim kart ücreti vermeksizin aylık 12 €'ya her yöne toplamda 250 dakika, sms veya data alabiliyorsunuz. Fakat dakika, sms ve mb'larınız bu toplam 250'den düşmekte. Yani üçü için ayrı ayrı 250'şer dakika, sms ve datanız yok. Aynı paketin 20 € olanı da mevcut. Tarifeye ait ücretler aşağıda...


Bunların yanı sıra operatörlerin kendilerine göre internet tarifeleri de bulunmakta. Fakat fiyatları pek iç açıcı değil. İnternet hızı ise oldukça iyi durumdadır.

Bu arada şunu da belirteyim. Eğer tarife ve taahhüt ile ucuza cep telefonu vs. alırım şeklinde düşünüyorsanız eğer, fazla ümitlenmeyin. Çünkü bu tür taahhütlere katılmanız için sizden en az 2 yıl süre ile Slovenya'da ikamet etmeniz isteniyor. Dolayısıyla da kampanyalardan yararlanamıyorsunuz.

Yine bir hatırlatma daha. Eğer faturalı hat düşünüyorsanız, sizden vergi numarası ve EMSO adı verilen Sloven Vatandaşlık Numarası talep ediyorlar. EMSO'nuzu yurt müdürlüğünden (eğer kıllık yapıp vermezlerse) ya da KMS'nın hemen arka tarafında bulunan Yabancılar Şubesi'nden gidip öğrenebilirsiniz. Sakın "Sanki biz KMS'nın yerini biliyoruz da, bize bu şekilde tarif ediyorsun!" demeyin. Çünkü KMS'nın yerini, bütün bu işlemleri halletmeden önce öğreneceksiniz :) Vergi numarası için de Tax Office'e gitmeniz gerekecektir. Burası da BTC Alışveriş Merkezi'ne giden yol üzerinde bulunmakta. Yürüme, bisikletle ya da otobüsle ulaşım mümkündür. Harita için buraya tıklamanız yeterlidir.




















20 Temmuz 2013 Cumartesi

Lazım Olacak Malzemeler Listesi

Merhaba Arkadaşlar...

Bugünkü yazımda Slovenya'ya giderken yanınızda götürmeniz gereken eşyalardan bahsedeceğim. Malum yeni arkadaşlar şuanda vizeleri ile uğraşıyorlar, bir yandan da son hazırlıklarını gözden geçiriyorlar. Ufak bir liste halinde sizlere sunacağım.

  1. Elektrik Prizleri: En çok merak edilen konu elektrik prizlerinin ülkemizdeki gibi olup olmayışı. İçiniz son derece rahat olabilir, çünkü Slovenya'da kullanılan prizler bizim ülkemizdeki gibi. Size bu konuda ekstra bir tavsiye verebilirim, bir adet 3'lü priz çoğaltıcı ve 1 - 1.5 metre ara kablolu priz çoğaltıcı götürün. Çünkü yurtlarda genellikle bir ya da iki tane priz oluyor. Laptop, telefon, masa lambası vs derken prizlere yer kalmayabiliyor.

  2. Ethernet Kablosu: Slovenya'daki yurtların çoğunda kablosuz internet yok. İnternet hizmetini kablo ile sağlıyorlar. Her odada bir ethernet prizi bulunmakta. Bu yüzden yanınızda kablonuzu da getirmenizi öneririm. 1 - 1.5 metrelik bir kablo olursa yeterli olacaktır. Ama laptobunuzu koridora çıkartıp (maç izlemek, party esnasında müzik vs) kullanmak isterseniz 3 metrelik bir ethernek kablosu işinizi görecektir.

  3. Yağmurluk ve Şemsiye: Slovenya yağmurlarıyla meşhurdur. Sonbahardan aralık ayına kadar 2-3 gün aralıksız sağanak yağmur yağdığını bilirim. Bu yüzden sağlam bir yağmurluk, bisiklet sürerken işinizi görecektir. Yürüme giderken de şemsiyeye ihtiyacınız olacaktır.

  4. Sırt Çantası: Yaklaşık 30 lt hacimli bir sırt çantası, ufak tripler ve Ryan Air gibi ucuz hava yolu şirketlerinin yolculukları için ihtiyacınız olacak bir gereç. 

  5. Bisiklet için Alyan ve Anahtar Takımı: Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Ljubljana'da bisiklet kullanımı oldukça yaygın. Dolayısıyla da bisikletinizle yaşayacağınız sorunlar da yaygın olacaktır. Sizlere tavsiyem, alyan takımı, bisikletlerde yaygınca kullanılan anahtarları, yedek fren pabuçları vs gibi parçaları Türkiye'den götürün. Çünkü Ljubljana'da gerek bisiklet tamiri, gerekse de bu gibi araç-gereçler çok pahalı. Yurttaki Sloven arkadaşlardan da bu malzemeleri temin edebilirsiniz, fakat tedbirli olmakta fayda vardır. Ayrıca yine Türkiye'den bir adet bisiklet ikaz lambası alın derim. Çünkü geceleri lambasız dolaşmak cezaya tabi. Benim dönemimde örnekleri oldukça vardı :)

  6. Küçük Bir Ecza Kutusu: Maalesef Slovenya'da ilaç ve tedavi ücretleri de oldukça pahallı. Bunu Slovenya'da Hasta Olmak isimli yazımda belirtmiştim. Bu yüzden sizlere tavsiyem, küçük bir ecza kutusu oluşturun. Öncelikle rutin kullandığınız ilaçları, sonra da birer kutu geniş spektrumlu antibiyotik (ağır gribal enfeksiyon, soğuk algınlığı ve iltihap durumları için), soğuk algınlığı ve grip ilaçları, ağrı kesici (hap ve jel şeklinde), ateş düşürücü, kas gevşetici, vitamin, mide ilacı (ishal için prebiyotik), antibiyotikli krem, nasal sprey, faranjit için boğaz spreyi, oksijenli su ya da batikon, biraz sargı bezi ve pamuk işinizi görecektir.

    Belki bu yazdıklarım size saçma gelebilir fakat, bu ilaçların hepsini ben ya da arkadaşlarım bir şekilde kullandı. Bu arada gümrükten ilaç geçirmek sorun olmuyor. Sadece ilaçların prospektüslerini de yanınızda almayı unutmayın. Eğer raporlu ve reçeteli bir ilacını varsa, kesinlikle yanınızda bu raporu ve reçeteyi de götürünüz. 

  7. Bol Bol Islak Mendil: Slovenya'da ıslak mendil, sadece bebekler ve makyaj temizliği için kullanıldığından çok pahalı. 60-80'lik bir paketi 2 € civarına alabilirsiniz ki bu da 5 TL civarında bir rakam ediyor. Türkiye'de 5 paketini 5 TL'ye almak varken neden orada daha fazla para veresiniz ki? Ki son zamanlarda orada 3-4 €'nun bile hesabını yapar olacaksınız, hibeniz bitince hele :) Bu yüzden Türkiye'den olabildiğince ıslak mendil alıp stoklayın derim. Tuvaletlerin taharet musluksuz olduğunu tekrar hatırlatıp bir sonraki maddeye geçiyorum :))

  8. Hediyeler: Konu Erasmus olunca, kültürel paylaşım ön plana çıkmakta. Genellikle Erasmus öğrencileri, kendi ülkelerine özgü ufak hediyeler getirerek arkadaşları arasında değiş tokuş etmekte. Türkiye'ye özgü hediye edebileceğiniz en güzel şey, nazar boncuğudur. Bir poşet dolusu küçük nazar boncuğu ve çengelli iğne alarak yabancı arkadaşlarınıza dağıtabilirsiniz. Ortası delikli alırsanız, arkadaşlarınız var olan bilekliklerine ya da kolyelerine ekleyebilirler.

    Bunların yanı sıra, Türk Gecesi düzenleyeceksiniz. Ya da Traditional Dinner vs yapacaksınız. Bu yüzden Slovenya'ya gelmeden, Türkiye'deki Duty Free'lerden rakı, lokum, türk kahvesi gibi bize özgü şeyleri almayı unutmayın. Eğer türk kahvesi yapmasını biliyorsanız kesinlikle bakır cezvenizi de getirmeyi unutmayın. 

    Ve şiddetle tavsiye ettiğim bir diğer yiyecek ise "çekirdek". Avrupa'da çekirdek kültürü yok ve Türkler yiyince öcü gibi bakıyorlar. Onlara bu kültürü tanıtmak, çekirdek yemesini öğretmek ve beraber çıtlatmak çok zevkli :))

    Şuanda aklıma gelenler bunlar... Eğer ekstra bir şey hatırlarsam yazıya edit yaparım. Mutlu kalın... =))

16 Kasım 2012 Cuma

5 ay 10 günlük müsade...

Merhaba arkadaşlar =) Aralık ayında askerlik görevimi yerine getirmek üzere birliğe katılacağım. Yaklaşık 5 ay boyunca aranızda olamayacağım ve sorularınızı yanıtlayamayacağım. Bilginize sunarım...

EDIT: Askerden dönmüş bulunmaktayım. Her türlü sorularınızı cevaplamaya hazırım. Bu arada yeni yazılarımı da hazırlamaya başladım. Şimdiden hepinize iyi Erasmuslar...

13 Kasım 2012 Salı

Trip Zamanı III - İtalya Tribi

Merhaba arkadaşlar =) Uzun süredir bir şeyler yazmıyordum, bunun farkındayım. Bu yüzden size yeni bir trip yazısı hazırlamak istedim. Erasmusken benim düzenleyip organize ettiğim ve minimum 170 €'ya mal olan 5 günlük İtalya Tribi hakkında bilgi vereceğim bu yazımda...

Tahminlerime göre çoğunuz bir şekilde ilk ülke dışı gezilerini yapmış durumda. İyi ya da kötü bir çok tecrübeniz de oluşmuş durumdadır. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim gezi grubu oluşturma, araç kirası, uyum sorunu, gezilecek yerler hakkındaki ortak kararlar vs gibi durumları bizzat yaşamışsınızdır. Şimdi ise işi biraz daha büyütüp daha uzun soluklu, 5 gün süren, yaklaşık 2500 km'lik bir İtalya tribinin nasıl yapılacağını, püf noktalarıyla birlikte anlatacağım.

Özellikle yüksek tavan minbüs kiralayın.
Öncelikli olarak sizlere tavsiyem, bu gezi için 8 ya da 9 kişilik gezi grubunuzu oluşturmanız ve minibüs kiralamanız yönünde olacaktır. Ancak bu şartlar altında kişi başı minimum masraf 170 €'yu bulmaktadır. Yolcu sayısı ne kadar fazla olursa kişi başına düşen masraflar da o kadar azalacaktır. 4 ya da 5 kişi de yapabilirsiniz bu tribi, fakat kişi başı minimum rakam 300 €'ları bulabilir.

Gelelim 170 €'ya ben bu tribi nasıl mal ettim? Şunu da belirtmekte fayda var tabi, trip grubunda 250 € harcayan da oldu, 300 €'yu bulan da oldu. Hediyelik eşya alımı, alkol kullanımı, tribe çıkmadan önce yapılan alışverişler gibi kişisel harcamalar bu meblayı değiştirebilir. Bu 170 €'ya ise araç kirası, yakıt masrafı, otoban ücreti, otopark ücretleri ve ortak market alışverişi dahil. Hee bir de hediyelik eşyalar da dahil =)) Peki nasıl mı? İşte ayrıntılar...

Aracı günlük 60 €'dan kiralamıştık. 5 günlük kira ücreti ise 300 € eder. Yapılacak trip ise 2250 km'lik bir yol içermekteydi. Şehir içindeki dolaşmaları da katarsak düz hesap 2500 km diyebiliriz. 100 km'de 14-15 lt dizel yakıt yakan bir minibüs 1000 km'de 150 lt, 2000 km'de 300 lt, 2500 km'de ise 375 lt yakıt harcamaktadır. Biz bunu yine düz olarak 400 lt olarak hesaplarsak, 1.35 €'dan (O zaman dizelin litresi bu kadardı, şimdi sanırsam 1.5 € oldu) 540 € yapar. Biz kişi başı 120-130 € toplamıştık. 9 kişi 1170 € yapar. Bu iki ana masrafı çıkartırsak geriye 330 € kalıyor. Bunun 100 € ile ortak alışveriş yaptık. Ekmek, domates, Spar Nutellası, tavuk salamı, su (bu çok önemli, çünkü İtalya'da sular inanılmaz pahalı - yaklaşık 6x1,5lt paketlerden 4 tane aldık), Spar ice tea (2lt'si 30 cent), çikolata, kaşar peyniri vs gibi temel gıda malzemeleri ve peçete, plastik tabak vs gibi ürünler aldık. Geriye kalan parayı ise otobana harcadık. İtalya'da otoban inanılmaz pahalı durumda. Bu yüzden sakın önemsememezlik yapmayın. Gelelim tribin coğrafik planına...

Bu tripte, öyle Avusturya-Macaristan tribindeki gibi yuvarlak çizmek mümkün olmuyor maalesef. Bu yüzden gidilen yolun geri dönülmesi gerekiyor. Bunun için de tavsiyem, en güney noktaya en önce gidip, bütün yolu en son geri dönmek şeklinde olacak. Çünkü tribin ilk günleri enerjik olursunuz. Bu enerji ile Roma'dan başlayarak geriye doğru geze geze gelirseniz, en son yorgunluğunuz Ljubljana'ya dönüşte olur. Ama geze geze Roma'ya giderseniz, hem Roma'da yorgun olursunuz, hem de Ljubljana'ya dönüşte sıkıntı yaşarsınız.

Tribin gezi planını şu şekilde ayarlamıştım. Gece 12'de yola çıkılarak önce doğrudan Pisa'ya gidiniz. Yolculuk yaklaşık 5-6 saat kadar sürecektir. Pisa sabahları çok sakin olduğu için ve gezilecek tek bir yer Pisa Kulesi olduğu için yol üzerinde orayı ziyaret edip 1-2 saatte fotoğraflarınızı çekip hediyelik eşyalarınızı aldıktan sonra oradan ayrılabilirsiniz. Pisa'da 2 saat takıldıktan sonra Floransa'ya doğru geri döneceksiniz. Saat 9'da başlayıp akşam 6-7'ye kadar Floransa'yı gezebilirsiniz. Zaten şehir komple rönesans döneminden kalma. Sadece old city kısmını görmeniz yeterli olacaktır.

Floransa Şehri'ndeki gezilecek yerleri ve old city'deki yürüme planını aşağıdaki buraya tıklayarak görebilirsiniz. Yine benim hazırladığım bir harita. Link dışarıya açık değil, sadece tıklayanlar görebiliyor. Çıktısını almanızı öneririm. Aracınız park edebileceğiniz otoparkı işaretledim. Oradan başlayarak mavi çizgili yolu izleyerek, old city'deki bütün görülecek yerleri bir gün içerisinde gezebilirsiniz. Eğer vaktiniz kalırsa, aracınızla kesinlikle Michalengelo Tepesi'ne çıkın ve şehri panoromik bir şekilde görün derim. Orası da haritada işaretli.

Floransa'da bulunan Michalengelo'nun David Heykeli. David'in çükünü şehrin her yerinde göreceksiniz :)
Floransa'yı hallettikten sonra, Floransa'da ya da Floransa - Roma arası bir şehirde ya da ilçede bir hostel ayarlayın. Tabi bu işlemleri tripten önce halletmeniz gerekmektedir. Daha önce de belirtmiştim, hostel işini tripten önce halledin kesinlikle. Geceyi bu hostelde geçirdikten sonra sabah 6'da Roma'ya doğru yola çıkın. Yaklaşık 3 saat kadar sürecek bu yolculuk. Roma merkezdeki hosteller çok pahalı. Bu yüzden Roma'nın hemen dışında, şehre giden tren istasyonuna çok yakın olan bir kamping alanı tavsiye edeceğim. Seven Village Hostel isimli bu hostel bir kamp alanında kurulmuş. Orman içerisinde ahşaptan bumbala evleri mevcut ve fiyatları 10-12 € arası değişmekte. Havuzu, diskosu, restoranı, marketi, ücretsiz otoparkı mevcut. Tek dezavantajı, kamping olduğu için tuvalet ve banyoların odalar dışında ayrı bir binada olması. Fakat tuvaleti, banyosu içinde olan odaları da var. Ama o kadar parayı verdikten sonra, şehir içerisinde bir hostelde kalmanızı öneririm :) 
Pompeii Arkeolojik Bölgesi

Floransa'dan sonra Roma'da hostelinize yerleşiniz ve doğrudan yola koyulunuz. Çünkü öncelikli durak Pompeii olacaktır. Hostel'e yerleşme işleriniz için 1-2 saatten fazla harcamayınız. Ya da Floransa'dan daha erken yola çıkın. Her neyse bir şekilde ayarlarsınız bunu. Hostel Roma'nın girişinde olduğu için çevre yoluna çok yakın. Bu yüzden şehrin içerisine girmeden doğrudan Pompeii yoluna çıkabilirsiniz. Yolculuk yaklaşık 3 saat kadar sürecektir. Pompeii'ye giderken Napoli'den geçeceksiniz. Eğer "Hazır gelmişken bi Napoli sokaklarında da dolaşalım" derseniz, Pompeii'yi kaçırabilirsiniz bizim gibi. Çünkü oradaki Vezüv Yanardağı'nın eteklerindeki arkeolojik şehir saat 6'ya kadar açık. Tanrı'nın gazabına uğrayan şehir olarak da bilinen Pompeii'de, M.S 79 yılındaki yanardağı patlamasıyla bütün insanlar evlerinden kaçamadan üstlerine kül yağmış ve aradan geçen yıllar sonra da bu insanların cansız bedenleri birer heykel gibi ortaya çıkartılmıştı. Gerçekten görülmeye değer diye düşünüyorum. En azından Napoli'den daha çok önemli ;)

Pompeii'yi gezdikten sonra isteğe bağlı olarak Napoli'yi dolaşabilirsiniz. Fakat Napoli'de öyle aradığınız şeyleri bulamayacaksınız. Zaten internetten bir araştırma yaparsanız göreceksiniz hüsrana uğrayan insanları :) Gezip gezmemek size kalmış fakat, geri dönüş için 3 saatiniz olduğunu unutmayın. Çünkü aynı gün içerisinde geri dönüp hostelinize girmeniz gerekmektedir. Eğer yorgun hissetmiyorsanız kendinizi, hostelin diskosunda hoş vakit geçirebilirsiniz. Ama uyuyup enerjinizi toplamanızı öneririm. Çünkü ertesi gün sabah erkenden Roma sokaklarında olacaksınız.

Tren Candır :)
Şehir içinde kiraladığınız aracı kullanmamanızı öneririm. Çünkü şehir içerisinde hem park sorunu var, hem de daha fazla yakıt yakarsınız. Bu yüzden minibüsünüze atlayıp, hostele yaklaşık 1 km uzaklıkta olan tren istasyonuna gidiniz. Orada günlüğü 2-3 € kadar olan bir otopark mevcut. Aracınızda değerli bir eşya bırakmadan, aracınızı oraya parkedin ve 1 €'ya tren biletinizi alıp Roma'ya giden treni bekleyiniz. Fakat Roma'ya giderken 2 adet aktarma yapacaksınız. Bunun ayrıntılarını size hosteldeki görevli anlatacaktır. Bu arada bu aktarmalara da ücret ödemeyeceksiniz ve sadece 1 €'ya 20 km'lik yol aldıktan sonra Kolezyum'un göbeğinde ineceksiniz. Kolezyum'dan başlayacak gezi planına buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz. Linkteki çizgilere ve gezilecek yerlere tıklarsanız, gerekli bilgiyi de göreceksiniz.

Roma için sizlere en büyük tavsiyem, her yeri ayrıntılı gezmemeniz konusunda olacaktır. Çünkü bu konuda benim grubumda da bir takım sorunlar yaşadık. Kimi arkadaş Kolezyum'a ve Roma Forum'a girmek istedi. Benim gezi anlayışımda asla bir yere tıkılıp orayı saatlerce gezmek yoktur. Kısa zaman içerisinde en çok yer görme üzerinedir benim gezi anlayışım. Bu yüzden 18-20 € vererek 2 saat Kolezyum'da harcayacağım vakti diğer yerleri görmeye ayırabilirim. Bu arada ayrıntılı bir Kolezyum ve Forum gezisi toplam 5-6 saat sürmektedir. Benim anlayışıma göre ise, Kolezyum'u dışarıdan tavaf edip fotoğraflarını çekmek ve Roma Forum'u ise güzergah üzerinden görmek daha mantıklı. Bu sayede hem paramız cebimizde kalacak, hem de zaman kazanacağız. Daha sonra ise sırasıyla Venice Meydanı, çeşmeler ve Pentagon'u göreceksiniz. Hepsi verdiğim linkteki haritada mevcut. Eğer sabah erkenden Roma'ya gelirseniz, bütün bu gösterdiğim yerleri bir günde gezebilmeniz mümkündür. Bu arada hediyelik eşya için sakın acele etmeyin. Kolezyum çevresindeki Hintlilerden tanesi 3 €'ya alacağınız bibloları şehir içerisinde 1 €'ya bulmanız mümkün =) Kazık yemeyin sakın.
Ertesi günü ise Vatikan'a ayırın. Vatikan'ı gezeceğiniz günün pazar gününe gelmeyecek şekilde gezinizi planlayın. Çünkü Vatikan'ın müzesi o saatte kapalı oluyor. Ayrıca haftaiçi de saat 3'te kapanıyor. Bu yüzden sabah gidebilirsiniz.

Vatikan'dan sonra hostele dönün ve eşyalarınızı toparlayın. Çünkü ertesi sabah zor bir yolculuk sizi bekleyecek :) Yaklaşık 5-6 saat yolculuktan sonra öğlen vakti Verona'da olacaksınız. Peki neden Verona'yı seçtik. Çünkü Romeo & Juliet olayının geçtiği şehir. Ayrıca İtalya'nın ikinci büyük kolezyumu orada bulunmakta ;) Haritaya buradan ulaşabilirsiniz.

Peki neden Milona bu tripte yok. Çünkü Milona çok ters tarafta kalıyor. Roma'dan sonra Milona'ya geçip oradan da Ljubljana'ya dönebilirsiniz. Fakat bu hem masrafları arttıracaktır, hem de Verona gibi tarihi dokusu hala saklı kalan bir şehri görmeden İtalya'dan ayrılmanıza neden olacaktır. Bu tercih yine sizlere ait.

Ekmek-Domates-Peynir Üçlüsü :)
Gelelim ne yedik ne içtik olayına. Arkadaşlar inanmayacaksınız fakat dışarıdan hiçbir şey yemedik. Tamamen kendi aldığımız market ürünlerini tükettik. Bu sayede az para harcamış olduk. Su olayına tekrar değinmek istiyorum. Dediğim gibi bütün suyunuzu Slovenya'dan götürün. Aynı şekilde Slovenya'dan çıkmadan önce ise yakıtınızı fulleyin. Çünkü İtalya'da yakıt 1.7-1.8 civarında. Bir de Roma metrosundaki hırsızlık olaylarına dikkatli olun. Çantanızı arkanızda vs taşımayınız. Aracınızda değerli eşyalar bırakmayınız.

İyi tripler...

13 Ekim 2012 Cumartesi

Slovenya'da Hasta Olmak :)

Malum kış geliyor ve beraberinde  bir çok hastalıkları da getiriyor maalesef. İşte bu durumda yaban ellerde neler yapmanız gerekiyor. Bu yazımda Slovenya'da muayene olmak ve doktora gitmek konularını ele alacağım. Öncelikle hasta olmamanızı temenni ediyorum :)

Öncelikli tavsiyem, soğuk algınlığı, nezle vs gibi hafif rahatsızlıkları, anane yöntemleriyle ve kendi başınıza geçiştirmeniz olacaktır. Çünkü Slovenya'da hastanelere gitmek oldukça sıkıntı, hele de AB vatandaşı değilseniz ! AB vatandaşı olanlar, aynı bizim ülkemizdeki gibi sosyal güvenlikten yararlanıp ücretsiz muayene olabiliyorlar. Fakat bizim gibi AB vatandaşı olmayanlardan, muayene ve bakım ücreti ne ise, onu tahsis ediyorlar. Fiyatlar da bizim buradaki gibi değil tabi ki :) Hemen bir kaç örnek vereyim. Ayağı burkulan bir arkadaşımızı, kırık ihtimaline karşı Ljubljana Merkez Hastanesi'nin aciline kaldırdık. Orada röntgen çekilip muayene yapıldı. Muayene sonrası sargı ile sarıldı. En son vezneye uğradığımızda ise acı gerçekle karşılaştık. Arkadaşımız tam 126 € ödemek zorunda kaldı. Daha sonra bu paranın sağlık sigortası tarafından alınabileceği söylendi, fakat o an cebinizden giden 100 küsür € sizi baya bir zor durumda bırakıyor. Erasmus sonrası geri alınan iade ise bir işinize yaramıyor açıkçası. Çünkü size oradayken para lazım oluyor. Bir diğer örnek ise, KMS'da alkolü fazla kaçıran bir arkadaşımız, cam bardağın üzerine düştü ve elinde derin bir kesik oluştu. Hastanede dikiş atıldı ve yaklaşık 400 € civarında bir hesapla karşılaştı. Arkadaşımız üzerinde bu kadar para olmadığını söyledi ve birkaç belge imzalayarak oradan ayrıldı. Daha sonra sigorta şirketiyle görüşerek durumu bildirdi ve olayı sigorta şirketi çözümledi. Yani arkadaşımızın cebinden para çıkmamış oldu. Bu gibi durumlarda, üzerinizde para olmadığını belirterek, sigorta ile görüşeceğinizi söylemenizi öneririm.

Gelelim acil durumdaki durumlara. Örneğin grip gibi ateşli bir hastalığa yakalandınız. Muayene ve antibiyotiğe ihtiyacınız var. Bu arada şunu da belirteyim, eczanelerden reçetesiz antibiyotik alamıyorsunuz. Fakat Aspirin C+ gibi ağrı kesicileri reçetesiz verebiliyorlar. İlaç fiyatları ise Türkiye'den daha pahalı durumda. Neyse konumuza geri dönelim. Muayene olmak istiyorsanız, öncelikle kaldığınız yurtta klinik olup olmadığını araştırınız. Örneğin Rozna Dolina'da 8. blokta bir doktor var. Muayene ücretleri de oldukça ucuz. Hatta öğrenci olduğunuzu ve fazla paranızın olmadığını söylerseniz, sizden para bile almayabiliyor. Doktorun o anki psikolojisine bağlı :) Eğer yurdunuzda böyle bir klinik yoksa, üniversitenin öğrenciler için bir muayene kliniği olup olmadığını öğrenin. Ljubljana Üniversitesi'nin böyle bir kliniği mevcut. Mühendislik Fakültesi'nin oralardaydı sanırsam. Yine bu gibi yerlere gittiğinizde çok ucuza muayene olabilirsiniz.

ÇOK ÖNEMLİ EDIT:
Aktaran Batın KURT,
‎Uğur Altunbayrak, Slovenya Erasmus blogundaki acı gerçeklerden biri aslında orada yazdığı gibi olmadı. Anasayfada hasta olmak kısmında yazan yazımızın 23. 24. ve 25. satırında yer alan "Bir diğer örnek ise, KMS'da alkolü fazla kaçıran bir arkadaşımız, cam bardağın üzerine düştü ve elinde derin bir kesik oluştu. Hastanede dikiş atıldı ve yaklaşık 400 € civarında bir hesapla karşılaştı. Arkadaşımız üzerinde bu kadar para olmadığını söyledi ve birkaç belge imzalayarak oradan ayrıldı." Bu arkadaş benim :) Buraya kadar doğru... Fakat 25. ve 26. yazan "Daha sonra sigorta şirketiyle görüşerek durumu bildirdi ve olayı sigorta şirketi çözümledi. Yani arkadaşımızın cebinden para çıkmamış oldu." Burası komple yanlıştır. Çünkü 414.90 € girdi bana sigorta şirketi geri ödemedi paramı. :( Bunun sebebi de yurt dışında 93 günden fazla kalırsan elinizdeki sigortalar otomatikman yanıyormuş ve Türkiye'ye giriş çıkış yapmak lazımmış :)) Dikkat Edin!!!